Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, AK Parti Genel Merkez İnsan Hakları Başkanlığı tarafından Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde düzenlenen “İnsan Hakları Eğitim Kampı”nda gençlerle bir araya geldi. Erdoğan, teknoloji ve yapay zeka konularında yaptığı açıklamada, “Eskiden birçok kişi bilgisayar başında oturuyordu ve ‘troller’ olarak adlandırılıyordu. Ancak artık yapay zeka, profilleri otomatik olarak oluşturabiliyor. Türkiye’de bu tür çalışmaları her cenah yapabiliyor ama kazanan her zaman mecranın sahibi oluyor. Steril bilgi ortamında, gerçeklerden koparılıp, Türkiye’nin gerçekliklerini oluşturma çabası var. Örneğin, ‘Türkiye’de yurt sorunu var’ deniyor ve bu şekilde kamuoyu oluşturuluyor. Oysa Türkiye’deki devlet destekli yurt imkanları dünya genelinde eşsizdir.” ded.
Amerika’da böyle bir şey yok
Bilal Erdoğan, 10 yıl Amerika’da ve 5 yıl İtalya’da yaşadığını belirterek, “Başka ülkeleri deneyimleme fırsatım oldu. Örneğin, Amerika’da devlet destekli yurt ve yemek hizmeti bulunmuyor. Amerika’da öğrencilere kredi imkanı sunuluyor, ancak burs gibi destekler yok. Bizde ise devlet, yemek dahil aylık 855 lira yurt hizmeti sunuyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse, üniversitemizde bir öğün yemek için teklif edilen en düşük fiyat 160 lira, bu da aylık toplamda 4 bin 800 lira yapıyor. Kahvaltı eklenirse bu rakam 5-6 bin liraya çıkıyor. Dolayısıyla devletin sunduğu yurt hizmeti, oldukça ekonomik ve kapsamlı.” dedi.
Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kampta öğrendiğiniz birçok konu aslında birçok insanın bilmediği, çok iyi reklamı yapılmayan, engellilere tanınan haklar, hastanın yurt dışından uçakla getirilmesi, sağlık sektöründe, sosyal devlet anlayışının gereği olan annesi babası olmayan çocuklara sağlanan imkanlar vs. Bu çocuklar istismara uğramasın diye büyük bir gizlilik içinde yürütülüyor. Bir kahredici olay yaşanıyor, bir ay kamuoyu meşgul ediliyor. Bu mesele sadece iktidarı vurmak için, ülkede güven temelini sarsmak, insanların huzursuzluğuna, anksiyetisine hizmet etmek için yapılıyor. ‘Bu ülkede çocuklar öldürülüyor, insanlara tecavüz ediliyor’ gibi bir kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. Bu ülkeye düşman bir alternatif gerçeklik.”
TV seyretmiyorum çünkü faydası yok
“Kore dizileri çalışkanlığı, aile değerlerini, büyüklere saygı duymayı özendirerek aktarıyor. Bizim dizilerimiz ne aktarıyor izleyiciye? Ahlaksızlık, entrika, büyüğe saygı yok, aldatma, kolay yoldan zengin olma. Böyle bir şey olabilir mi? Bunu nasıl kabul ediyoruz? Bununla nasıl mücadele edilir? Devlet bir şeyler yapmaya çalışınca sansürcü oluyor. Amerika Tiktok’u yasakladığında sansürcü olmuyor ama Türkiye’de devlet dizilerle ilgili müdahale bulunduğunda, ‘dinci, yobaz, sansürcü’ oluyor. Bizim televizyonlarımızı, haber kanalını açın. Haber seyretmiyorum, TV seyretmiyorum çünkü faydası yok. Kim kimi kesti, kim kimi soydu, araba nereye tosladı gibi haberler. Var mı kimseye bir faydası? Bir çocuğun hasbelkader TV ekranında olup istismar haberini seyrettiğini düşünün. Bu normal bir şey mi? Bunlar asıl sorunlarımız. Bunlar milli güvenlik sorunu. Bir toplumun dibine kibrit suyu döken, bütün sağlıklı temellerini dinamitleyen bunlar. Şu anda Türkiye’de medyanın pompaladığı şey güvensizlik, muhalefetin pompaladığı şey güvensizlik. ‘Bitmişiz batmışız, şöyle kötüyüz, böyle kötüyüz. Bizde her şey kötü, başka yerlerde iyi’ doğru mu, değil”
Kandırıldık mı? Kandırıldık
EYT’de böyle yaptılar. EYT’nin propagandasını yapanlar gençlere, ‘EYT çıksın, bir sürü insan emekli olacak. Onların boşalttığı iş sahalarına gençler girecek’ dedi. Oldu mu öyle bir şey? Kandırdılar mı gençleri? Kandırdılar. Gençler EYT’ye karşı bir kamuoyu oluşturmadı. Şu anda sosyal medyada atanamayanlarla ilgili şeyleri düşünün. ‘Gençler EYT karşı’ diye bir hashtag gördünüz mü? Gençler bunu ıskaladı, gençler burada aldatıldı. Ben de EYT’ye hak kazandım bu arada, karşı olmama rağmen. 42-45 yaşındakiler emekli oldu. Kim ödeyecek onların maaşını? Siz ödeyeceksiniz. Çalıştığınız süre boyunca erken emeklilerin maaşını ödeyeceksiniz. Kandırıldık mı? Kandırıldık. EYT büyük bir felaketti. Bu kirli muhalefet anlayışıyla, siyasetin popülizme zorlanmasıyla bunlar mümkün hale geldi. EYT kötüyse, yanlışsa yanlış olduğunu söyleyebilen bir nesil olması lazım. O 43 yaşındaki emekli ölene kadar o maaşı alacak. Daha iyi bir şey düşünelim, yerine alternatif önerelim.
Fatih Altaylı denilen ahlaksız adam askerlerin postallarını yalıyordu
Fatih Altaylı’yı da eleştiren Erdoğan, “‘AK Parti’den önce Türkiye daha huzurluydu, müreffehti, daha adildi, daha böyleydi, daha şöyleydi. 20 yıldır mahvolduk’ deniliyor. Dünya tarihinin görmediği bir ihanettir bu. Böyle bir vicdansızlık olamaz. Arkadaşlar, bu Fatih Altaylı denilen ahlaksız adam askerlerin postallarını yalıyordu. Askerler ‘Kalk’ dediğinde kalkıyordu, ‘Yat’ dediğinde yatıyordu bu adam. Şuan başkası ‘Yat’ dediğinde yatar, ‘Kalk’ dediğinde kalkar ama gazeteci diye gezip, videoları seyrediliyor. Bunlar 90’ları anlatsın. ‘Askerlerden ödümüz patlıyordu’ desinler. ‘Biz vesayetin kölesiydik, köpeğiydik’ desinler. Hadi desinler. Türkiye hiç olmadığı kadar özgür arkadaşlar. Türkiye hiç olmadığı kadar güçlü, kendi kararlarını veren ülke. Dünya çapında iddia sahibi ülke” dedi.