Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kızılcahamam’daki İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “31 Mart sonrası CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel bizi ziyaret etti. Ben de Kurban Bayramı’ndan önce kendisine ziyarette bulunacağım. Ziyaret sonrasında siyasette bir yumuşama istediğimizi belirttim. Bu yumuşama sadece iktidarın değil, muhalefetin de sorumluluğundadır. Biz kutuplaşmanın, kamplaşmanın yanında olmadık” dedi. Erdoğan ayrıca CHP’ye iade-i ziyarette bulunacağını açıklarken önemli bir “kırmızı çizgi” mesajı verdi.
Kırmızı çizgilerimiz var
Erdoğan, yumuşama çağrısına olumlu yanıt verirken, “Bizim ve MHP’nin ittifak ortağı olarak kırmızı çizgilerimiz var. Ana muhalefet partisinin de kırmızı çizgileri olduğunu biliyoruz. Ancak yumuşama adı altında kimliğimizden, ilkelerimizden, kırmızı çizgilerimizden taviz vermeyeceğiz. Muhalefetten de böyle bir taviz beklemiyoruz. Ancak özellikle muhalefetin yıkıcı, ötekileştirici bir tutum içinde olması Türkiye’ye zarar getirir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının satır başları:
“AK Parti İstişare ve Değerlendirme toplantılarımızın 31.’sinde sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. İstişare toplantımızın ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için şimdiden hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum.Bugün ve yarın belirlenen konu başlıklarında genel başkan yardımcısı ve bakan arkadaşlarımız geniş bir yelpazede sunumlarını yapacaklar. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz istişare toplantımızda olduğu gibi sizlerin kıymetli fikirlerini alacağız.”
Halkımızla aramıza mesafe koymadık, görünmez duvarlar örmedik
“Son bir yıldır ülkemizin adeta gündemini kaplayan seçim maratonunun da tamamlanmasıyla öncelikle siz kardeşlerimizle beraber olalım istedik. İstişare toplantılarımızı devam ettireceğiz.Temmuz’un 1 ve 2’sinde bu defa yine burada Kızılcahamam’da bu defa belediye başkanlarımızla bir araya geleceğiz. Böylece yol ve dava arkadaşlığımızın, siyasi sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmenin yanı sıra son bir yılda yaşanan 3 seçimin de kapsamlı muhasebesini yapacağız.Partimizin kuruluşundan itibaren istişareye önem verdik. Halkımızla aramıza mesafe koymadık, görünmez duvarlar örmedik. Siyaseti milletimiz için yaptık.Sivil toplum kuruluşlarımızla kanaat önderlerimizle istişare ettik. İlim adamlarımızla, akademisyenlerimizle, gençlerimizle istişare ettik. Türkiye’nin nüfusunun yarısını oluşturan kadınlarla, hanım kardeşlerimizle istişare ettik. Sanayicilerimizle, üreticilerimizle, emekçi kardeşlerimizle istişare ettik. Saçlarını ülkemize ve milletimize hizmet yolunda ağartmış büyüklerimizle, emeklilerimizle istişare ettik. Türkiye’nin selameti ve geleceği için söyleyecek sözü, görüşü, eleştirisi ve teklifi olan her bir insanımızla istişare ettik.Sokağın sesine kulak verdik. Çarşının, pazarın nabzını tuttuk. Hiç kimseyi ayırmadan, ayrımcılık yapmadan herkese ulaşmaya çalıştık. Ne kendimizi ne çalışma arkadaşlarımızı ne partimizi sürekli aynı seslerin duyulduğu farklı fikirlere kapalı, yankı odalarına hapsetmedik. Demokrasimizin güçlenmesi için her görüşe kapımızı ve gönlümüzü açtık.”
Yol gösterici eleştiriye her zaman açık olduk
“Türk siyasi hayatında istişare kültürü bizimle anlam kazandı. İstişareyi her seviyede pratiğe döken ve kurumsallaştıran parti biziz.Yol gösterici eleştiriye her zaman açık olduk. Kuruluşumuzdan beri farklı düşünceleri ortak akıl potasında buluşturduk. Eleştiriye, özellikle yapıcı, yol gösterici eleştiriye her zaman açık olduk. Partimiz bünyesindeki demokratik mekanizmaları en etkin şekilde işlettik.31’inci İstişare ve Değerlendirme Toplantımızın temasını işte bu anlayışla ‘Türkiye’nin ortak aklı’ olarak belirledik. İnşallah bugün ve yarın bilhassa partimizin istikbali açısından kritik önemi haiz konuları sizlerle birlikte konuşacağız, görüşeceğiz, hiçbir komplekse kapılmadan meselelerimizi masaya yatıracağız. 14-28 Mayıs ile 31 Mart seçim sonuçları arasındaki negatif ayrışmayı tüm yönleriyle, asla kolaycılığa kaçmadan ele alacağız.Seçmenden geçer not alamayan, bizim takdirimize mazhar olamaz. Milletimizin başta değişim ve yenilenme talebi olmak üzere sandık sonuçlarıyla bize ulaştırdığı beklentilerinin tamamının farkındayız. Mesajların gereğini vakti saati geldiğinde muhakkak yapacağız. Bu süreçte ince eleyip sık dokuyor, gerçekten çok titiz davranıyoruz. Milletimizle gönül köprülerimizi tekrar güçlendirirken AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın surlarında gedik açma girişimlerine fırsat vermeyeceğiz.Değişim irademizi güçlü ve dinamik tutacağız. Sizlerden hiçbir perde koymadan düşüncelerinizi ne kadar keskin olursa olsun tenkit ve tespitlerinizi bizimle paylaşmanızı istirham ediyorum.Din, dil, ırk, mezhep, meşrep ayrımı yapmadık. Kimseyi hayat tarzıyla yargılamadık. Bu ülkede başörtüsünde, sakalından, inancından dolayı milyonlarca vatandaşımız mağdur edilmişti. Kürtler yanlış politikalar edeniyle ötekileştirilmişti. Biz kucakladık. Vatan hepimizin dedik, devlet hepimizin dedik. Biz ülkenin tamamını kardeş gördüğümüz için 22 yıldır milletimizin her kesiminin teveccühüne mazhar olduk.Sadece oy aldıklarımızın değil, oy almadıklarımızın da tercihlerine saygı gösterdik. AK Parti var olduğu müddetçe kardeşlik siyasetinin temsilcisi olmaya devam edecektir.Seçim dönemlerinde rekabetin dozu artıyor. Türkiye 3 seçim sürecini üst üste yaşadı. Toplumumuzu yordu, yıprattı. 14 Mayıs seçimlerinde skandal provokasyon yaşandı. Tüm tuşlara basmalarına rağmen beklediği sonucu alamayanlar siyaseti yüksek gerilim hattına mahkum ettiler.”
Bir elinde hançer tutanlarla diyalog olmaz
“Bizim siyasette referansımız hukuktur. Terör hukuk dışıdır. Terörü meşrulaştırmak hukuk dışıdır. Şiddet hukuk dışıdır. Darbe hukuk dışıdır. Sokak eylemleriyle darbe girişimi hukuk dışıdır. Aynı tavrı aynı hukuku muhalefetten de bekleriz. Bizden hukuksuzluk karşısında yumuşak bir tavır beklemesin.Dar alanda siyaset olmaz. Bir elinde hançer tutanlarla diyalog olmaz. 15 Temmuz ihaneti sonrasında Yenikapı ruhu birilerinin ihtiraslarına kurban edildi. Milletimizin umutlarını artıran siyasetteki yumuşamanın bu sefer kelebek ömürlü olmamasını niyaz ediyoruz.Hepimiz Türkiye’nin daha fazla refahlaşmasını istiyoruz. Teröre karşı ortak tavır geliştirmeden Türkiye’yi daha ileriye götüremeyiz.Türkiye ekonomisi il çeyrekte yüzde 5,7 oranında büyüdü. Üst üste 15 çeyrek büyümüş oldu. Çalışanların büyümeden aldığı pay yılın ilk çeyreğinde yüzde 42 olarak gerçekleşti. Enflasyon inşallah iniş trendine girecek. Hayat pahalılığını körükleyen fırsatçılık sorununda yeni düzenlemeyle elimiz güçlendi. Seçkinlerin, tuzu kuruların değil, sessiz yığınların sei olmaya devam edeğiz.7 Ekim’den beri Gazze’de yaşanan katliama en güçlü sesi gösteren tek ülkeyiz. Önce 54 kalemde ardından da tüm kalemlerde İsrail’le ticari işlemleri durdurduk.” dedi.